ÜRGÜPLÜ TAHSİN AĞA KİMDİR?
Osman AYTEKİN
Tahsin Ağa ile ilgili kimliğine dair bir bilgi yoktur. 18.yy’da yaşamıştır. Ürgüplü olduğu öne sürülen Tahsin Ağa’nın kütüphane üzerine gerçekleşen öyküsü Abdülmecit’in padişahlığı sırasında başlamaktadır. Bugün kütüphaneye adını veren Tahsin Ağa, ilk başlarda Osmanlı sarayında bahçıvan olarak çalışmaktadır. Sonradan sarayın harem kısmının idaresinden sorumlu olan kızlar ağası görevine yükseltilir.
Kızlar ağası, Osmanlı sarayında önemli bir mevkiidir. Sıralamada sadrazam ve şeyhülislamdan sonra gelir. Tahsin Ağa son olarak sarayın kütüphanesinde görev almıştır. Saray kütüphanesinin düzeninden, padişahın istediği kitapların temininden ve okunan kitapların geri alınmasından sorumlu olan Tahsin Ağa, padişaha oldukça yakın bir konumda bulunuyordu.
Sunay Akın’da işte bu bilgilere dayanarak, bir söyleşisinde; Sultan Abdülmecid’in, Tahsin Ağa’nın bahçe tanzimindeki düzenli çalışmasını görüp bildiğinden Ürgüp’e kütüphane kurmasına gönderdiğini belirtiyor. Ayrıca Tahsin Ağa’nın Ürgüplü olduğunu de belirtiyor. Bu bilgiler ne kadar doğru bunu tam olarak bilemiyoruz ancak bir husus var ki o da Tahsin Ağa’nın Ürgüp’e güzel bir kütüphane kurmasıdır. Ürgüp’ü önemseyerek kitaplar göndermesi ve kümbet yaptırmasındaki gayreti takdire şayandır. Bu mensubiyet dolaysısıyla Tahsin Ağa’nın Ürgüplü olduğu aşikardır.
Tahsin Ağa’nın yakın arkadaşı Ürgüplü Hacı Derviş’in, Ürgüp’e bir kütüphane kazandırmak için Tahsin Ağa’dan yardım istediğini biliyoruz. Tahsin Ağa’nın konuyu uygun şekilde padişaha iletmesinden sonra, Abdülmecit Saray kütüphanesinde bulunan ve çoğu el yazması kitapların iki ya da üç örnek olanlarından bir örneğinin Ürgüp’te kurulacak bir kütüphaneye gönderilmesini uygun bulur. Ancak önce Ürgüp’te kütüphanenin yeri yapılacak, sonra da kitaplar gönderilecektir.
ÜRGÜP TAHSİNAĞA KÜTÜPHANESİ
Ürgüp Tahsinağa Halk Kütüphanesinin kitabesinde Abdülmecid Han’ın İkinci Müsahipsanisi (mühendis)Tahsin Ağa tarafından 1855 yılında kurulduğu yazılıdır. Tahsin Ağa sarayda kütüphanecilik hizmeti yapmaktaydı. Abdülmecit’in iznini alarak önce Temenni Tepesine kütüphane görevi görecek bir kümbet yapı yaptırmış ardından saray kütüphanesinde birden fazla nüshası olan el yazması 817 cilt eseri develere yükleterek, Ürgüp’e göndermiştir.
Kütüphane kurmak için görevlendirdiği Ürgüplü Hacı Derviş Ağa Ürgüp’e doğru yola çıkarak ilçenin güneyinde Temenni Tepesinde bulunan kümbet yapıya kitapları yerleştirerek kütüphane ve medrese olarak halkın hizmetine açar. Hacı Derviş Ağa, Tahsin Ağa kütüphanesinde 39 yıl Hafız-ı Kutub (Kütüphaneci) ve medrese yöneticisi olarak çalışmıştır. 1894 yılından itibaren de Hacı Derviş’in oğlu Nail Derviş tarafından bu görevler devam ettirilir.
Tahsin Ağa Kütüphanesi, 1914 yılında Maarif Vekaletine bağlanmıştır.
ROMANA KONU OLAN ÜRGÜPLÜ TAHSİN AĞA
Mustafa Güzelgöz, Fakir Baykurt’a Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’nin tarihini şöyle anlatıyor (Fakir Baykurt romanında):
“Gerçekte Ürgüp kitaplığının geçmişi çok eskidir. İlkin yukarıda Temenni Tepesi’ndeydi. Orda gördüğün kümbet yapıyı bizim buralı ama İstanbul’da padişah Abdülmecit’in sarayında çalışan Tahsin Ağa yaptırdı. … Tahsin Ağa sarayda ilkin bahçıvanlık yaptı. Sonra kızlarağası oldu. Sonra kendisini Abdülmecit’in kitaplığında görevlendirdiler. Orda kitapları düzenli tutardı. Padişah’ın istediği kitapları götürür, okuyup geri verdiklerini geri getirir, yerine yerleştirirdi. Vakit buldukça kendi de bütün eski kitapları karıştırır, okurdu. Bunların çoğu elyazması tek tek kitaplardı. Ama kimisinden ikişer, üçer vardı. Tahsin Ağa bunları saptadı. Baktı böyle çift kitaplar epeyce vardı.
Bir gün uygun bir sırasını bulup Abdülmecit’e söyledi: “… Hünkârım acaba kitaplığınızda iki, üç olan kitaplardan birerini kulunuza bağışlasanız, bunlarla yurduma bir kitaplık açsam olmaz mı?”
Abdülmecit sordu: “Bunun için bir yapı var mı?”
“Yok ama yaparız Hünkârım.”
“Önce yapıyı yap, sonra kitapları düşünelim.”
Abdülmecit ilim irfana önem veren bir padişahtı.
Tahsin Ağa Temenni Tepesi’ndeki o yapıyı yaptırdı. Padişah da çift ya da üç olan kitaplardan 817 cildini bağışladı. Kitapları develere yükleyip yola çıkardılar. 1854 yılında Ürgüp’te hem medrese hem bir kitaplık açıldı.” (Eşekli Kütüphaneci, s.39-40)
Tahsin Ağa adı Ürgüp’te Halk Kütüphanesi’nde yaşıyor. Şehrimize, ilçeler, beldeler ve köylerimize hizmet eden değerlerin isimlerinin yaşatılması en büyük temennimizdir.
Osman Aytekin