KENDİ KÖKLERİNE BAĞLI- RENKÇİ ÜSLUPDA BİR RESSAM: ELMAS BAYRAKTAR
Osman AYTEKİN
ELMAS BAYRAKTAR KİMDİR?
1986 yılında Trabzon Akçaabat’ta doğdu.
2016 -2010- Lisans KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü Resim-iş Eğitimi Öğretmenliğinden mezun oldu. 2019-2023- Yüksek lisans eğitimini Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Ana Sanat Dalı’nda tamamladı.
2011 Yılında Van’da, 2014 yılında Nevşehir ‘de Görsel Sanatlar öğretmeni olarak görev yaptı. Görevine Nevşehir Şehit Demet Sezen Güzel Sanatlar Lisesi’nde devam etmektedir.
Ulusal ve uluslararası birçok karma sergiye katıldı ve 4 kişisel sergi açtı. Ulusal yarışmalarda 4 ödül aldı. Sanat çalışmalarına Nevşehir’de devam etmektedir.
Katıldığı Sergi ve Yarışmalar
2024- Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu 4. Kişisel Resim Sergisi
2024- ‘Birlikte Ama Yalnız’ İsimli 3. Kişisel Resim Sergisi/ Güray Müze/Nevşehir
2024- II.Uluslararası Selanik Sanat ve Tasarım Sempozyumu Karma Sergi/Yunanistan
2023- UKSEK 6. Uluslararası Kültür, Sanat ve Edebiyat Kongresi Sergisi /Azerbaycan
2023- “Küçük Şeyler” Konulu 2. Solo Resim Sergisi, Avanos Belediyesi Geleneksel Halk Panayırı / Nevşehir
2022- MEB Türkiye Geneli Öğretmenler Arası “Öğretmen Olmak” Temalı Resim Yarışması İl Birinciliği/Nevşehir
2022- Abant İzzet Baysal Üniversitesi 2. Üniversite Öğrenciler Arası Resim Yarışması, Jüri Özel Ödülü/Bolu
2022- “Bahara Hazırlanan Kadınlar’’ Konulu 1. Kişisel Resim Sergisi-Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu
2021- İstiklal Marşı’nın Kabulünün Yüzüncü Yılı Anısına 17. Resim Yarışması, Mansiyon Ödülü, Sütçü İmam Üniversitesi/Kahramanmaraş
2001- 9. Ulusal Evliya Çelebi Resim Yarışması Türkiye Birincilik Ödülü/ Kütahya
Ressam Elmas Bayraktar Nevşehir Şehit Demet Sezen Güzel Sanatlar Lisesi’nde Görsel Sanatlar öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Ayrıca bir sanatçı olarak da kendi köklerine bağlı kalarak renkçi resim üslubuyla resim çalışmaları yapmaktadır. Çalışmalarında Karadeniz kadınını sıkça işleyen sanatçı; kadınların çalışkanlığı ve yapılarına dair zihnindeki resim anlayışına uygun çalışmalar yapmakla birlikte bölgeniz renklerini de tuvallerine aktarmaktadır.
Bu incelemede sanatçının; “Uzak”, Başı Bağlı”, “Testi İzdivaç” ve “Emek” tablolarını, sanatçının kendi bakış açılarına göre irdelenmiştir.
Ressam Elmas Bayraktar; bilinçli olarak sanattaki üretimi ilkokul sıralarında doğa manzaralarını çizerek başladı. İlkokul ve ortaokul sıralarında yaşadığı coğrafi bölgenin mavisi, yeşili, kırmızısıyla harmanlanmış doğal güzelliklerini pastel boya tekniğinde yansıtarak pastoral etkileri yakalamaya çalıştı. Lisede resim öğretmeninin yönlendirmesi ile resim yarışmalarına katıldı.
Ulusal resim yarışmasındaki başarısından sonra resim bölümüne geçiş yaptı. Akademik eğitimimi 2006 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim Bölümünde başladı. Resim Öğretmenliğini okuyarak derece ile bitirdi.
Üniversite eğitiminde değerli hocalarının atölyelerinde edindiği deneyimlerle kendini geliştirdi.
Özellikle renkçi üslupta ilerlemesi bu akademik deneyimine dayanmaktadır. Bu renkçi üslup, Karadeniz bölgesinin doğasından, kültüründen, çalışkan, karakteristik insan yapısının etkisinde gelişerek çalışmalarını biçimlendirmiştir. Karadeniz’in doğası, yeşili, denizin mavisi, desenlerle bezeli renkli giyim kuşamı ve kültürü; konu, üslup, teknik olarak sanat anlayışına katkı sağlamıştır.
Resimlerinde genellikle canlı kırmızılar, bordolar, maviler, yeşiller ve turuncuları armoni renk uyumuyla ve karşıt renk durumlarıyla ele almaktadır.
Sanat çalışmalarına ara vermeksizin devam eden sanatçı aynı zamanda deneyimlerini, bilgi birikimini öğrencilerine aktarmaya ve onlarla üretmeye devam etmektedir.
2023 yılında Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Ana Sanat Dalında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bu süreçte toplumsal cinsiyet, kimlik, kültür gibi kavramları ele alarak, yaşadığım bölgedeki kadınların kültür içindeki yerini sorguladı. Karadeniz Bölgesi’nin ataerkil toplum yapısında yaşadığım toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kadınların bağ, bahçe, hayvancılık işleriyle var olmaya çalışırken ailesinin bakımını üstlenmesi, kadınların toplumda söz sahibi olamaması; erkeklerinse kadınlar üzerindeki otoritesi, iş bölümündeki eşitsizlikler gibi pek çok neden bu konuları irdelemesine neden olmuştur. Bu anlamda resimlerimde Karadeniz’in yerel kültüründe toplumsal cinsiyeti anlatmak için figür olarak annesini ve yakın çevresini model olarak kullandı. Kendi kültüründeki toplumsal cinsiyet göstergelerini en yakından uzağa ilkesine göre işleyerek evrensel olana gönderme yapma düşüncesini
taşımaktadır. Bu bağlamda annesi ve yakın çevremdeki figürler kendi bağlamlarından koparak tüm kadınları simgeleyen bir “özne” konumuna gelmektedir. Çalışmalarında Alman yeni dışavurumculuğun önemli sanatçılarından Anshelm Kiefer, sürrealist sanatçılardan Salvador Dali, Frida Kahlo ve Türk Feminist sanatçılardan Gülsün Karamustafa, Şükran Moral, İnci Eviner, Nilbar Güreş ve Mehtap Baydu’nun işlerinden ilham alarak, tekniklerinden yararlanarak üretimlerini oluşturmaktadır.
“Uzak” adlı eserde yöresel kıyafetleriyle Karadeniz kadını, her gün uğraştığı iş olan hayvancılığı simgeleyen imgeler ve hiç bulunmadığı Avrupa manzarasıyla iç içedir. Karadeniz’de evin geçimini sağlamak için erkeklerin yurt dışında çalıştığı kadınların ise köy işleriyle meşgul olduğu bir iş bölümüne dikkat çeken çalışmada figür, şehir yapıları içinde eritilerek, iç dünyanın dış gerçeklikle iç içe geçtiği bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. İş hayatında kadınların kapalı ortamlarda olması, erkeklerin ise açık alanlarda yer alması kadının kalmayı, erkeğinse gitmeyi ifade eden söylemle ilintilidir. Kadınla bütünleşen Avrupa şehir manzarası aynı zamanda kadının hiçbir zaman gidemeyeceği bir yer olarak tekinsiz bir durumu da doğurmaktadır. Resimde canlı zıt renkler, koyu-açık ışık değerleri duygusal renk algısıyla ele alınmış, bireyin bedeninde geçmiş, mekân, kültürel kimlik gibi göstergeler renk katmanlarıyla verilmiştir. Uzaklara dalmış olan kadın ve ineğin duruşunda zamanın ve yorgunluğun izleri silikleşirken, yüzdeki ruhani ışıkla kadının kutsal oluşuna vurgu yapılmıştır.
Görsel 2. Elmas Bayraktar, Başı Bağlı, 50×60 cm, 2022.
“Başı Bağlı” isimli çalışmada Doğu Karadeniz’de yaşayan evli bir kadının yıllar geçtikçe çalışmaktan nasırlaşmış ve yorgunluğun izlerini taşıyan elleri yorumlanmıştır. Resimde sağ elini sol bileğinden kavramış, parmağında yüzük taşıyan evli bir kadının ellerindeki çizgiler, ten dokusu, bileği tutuş şekli detaylı bir şekilde resmedilmeye çalışılmıştır. Eller, realist ve yeni dışavurumcu sanat anlayışla ifade edilerek boş bir mekânda tüm alanı kaplayacak şekilde büyük boyutta çizilerek vurgulanmıştır. Karadeniz’de tüm gün tarlada çalışan, yük taşıyan, hayvanlara ve ailesine bakan, yemek yapan kadınların emeği yorgun ellerde okunmaktadır.
Evlilik yüzüğü, kadının kendisine biçilen rolleri, sınırları, kalıpları, tabuları ve uyması gereken kuralları sembolize eden bir metafordur. Çalışmaktan nasır tutmuş, yorulmuş ve yaşlanmış ellerin karşısında yüzüğün ilk günkü kadar sert, parlak ve sağlam duruşu bu katı kuralların değişmez olduğunun ve bu tezat karşısında eril sistem tarafından tabulara sürgün edilmiş kadın kimliğinin bir temsili gibi durmakta; kadının bu durumu kabullenişi ve razı gelmesi ellerin pozisyonuna yansımaktadır. Kadının hayatını kendi isteğine göre belirleyen erkek otoriter sistem içerisinde bu kurallar ve geleneksel kurumlarla kadın bedeni garanti altına alınmıştır.
“Testi İzdivaç” Karadeniz kültüründe tarlayı işleyen kadının elindeki tarım aleti (bel) tabuları kıran bir simgedir. Kadının ayaklarında kırmaya çalıştığı kırmızı kurdele bağlı testi Anadolu kültüründe kadınların evlendiğinde damat evine girerken kırdığı testidir. Kırık testi bolluk bereket, mutluluk anlamıyla kırılır.
Buradaki testi toplumumuzdaki gelenek ve kültürel değerlerin bireyden daha önemli olduğu tabuları sembolize etmektedir. Kendine biçilmiş rolüyle gelin, bu tabuyu kırmaya çalışmaktadır. ‘’Testi İzdivaç’’ adını bir dönem meşgul ettiği kanallarda toplumun kadın-erkek cinsiyet rollerini kategorize eden evlilik programlarına ithafen evlilik kültürünün yozlaşmış senaryolarındaki eleştirisinden almaktadır. Resimde Karadeniz kültürünü yansıtan evlere ve yöre kadınlarının geleneksel kıyafetlerine yer verilerek Karadeniz kültürü yansıtılmıştır. Renkli giyim kuşamı, yokuşları, dağ yamaçlarına dizilmiş yuvarlanıp düşecek gibi duran evleri ile Karadeniz’in hırçın ama aynı zamanda çalışkan, üretken kadınları yine zamana direnircesine yerel kültürün içerisinde kendine yer bulmaktadır.
Görsel 4. Elmas Bayraktar, Emek, 70×50 cm, 2025.
“Emek” isimli çalışma, belli belirsiz bir yatakta başını yastığa dayamış Karadenizli yerel kadının emekçi elleri, yüzü ve bedeninde erimiş yörenin evlerini aydınlatmaktadır. Amerikalı soyut dışavurumcu Robert Rauschenberg’in “Yatak (1955)” adlı yapıtından esinlenerek yapılan bu çalışmada emekçi, çalışkan Karadeniz kadını; yatak, yastık, yöresel örtüler, evler ve doğa manzarası içinde transparan etkiler ve yansımalarla iç içe geçerek kaotik bir yaşamın izlerini yansıtmaktadır.
Yatak, kadının hem mahrem alanı hem de rahat bir uykunun çekileceği mekân olarak kaosun ortasında rahatsızlığı, yaşamın çileli oluşunu, kültürle örülü hayatın sorgulamasını yapmaktadır. Kadının üzerine yorgan gibi örtülmüş olan Karadeniz’in yerel başörtüsü keşanın, yerel giysilerin ve doğanın çok renkliliği içinde kaybolmuş kadın bedeni varla yok arasında belirsizleşirken; emekçi elleri ve yüzündeki ifadesi, izleyici ile yüzleşmektedir. Yatak, yastık, doğa, ev, giysi gibi metaforik öğelerin kadın bedeni içinde üst üste katmanlarla bindirildiği bu çalışmada, kadının çileli ve zorlu yaşam şartlarında emekle var olmanın güç olduğu durum vurgulanmakta ve doğa ile kadının eril sistemdeki tahribata uğraması eleştirilmektedir.

Osman Aytekin